Duru Sezi

Durusezi  Nedir ?

Durusezi hissetme yolu ile kendini gösterir. Genelde sezgilerim kuvvetli diyen insanların yetenekli olduğu kısımdır. Bunu kullandıklarını fark etmeseler bile altıncı his ya da sezgi diye açıklansa da temelinde bu yatar. Bunu çok fazla açıklamaya gerek yok sanırım çünkü hepimizin çevremizde sık gördüğü insanlardır. Bir insan hakkında olabilir, bir olay hakkında olabilir ya da bir yer hakkında olabilir.

Eğer bunların içinden birini daha önce yaşamış iseniz sizin yeteneğiniz o kategoridir. 
Bunlardan yalnızca bir tanesini yapabilirsiniz diye bir kural yok. Ancak birden fazla yapabilmek uzun çalışmalar gerektirir. Ama yine de bu çakra ile alakalıdır yani kesin böyledir denilemez. İçlerinden hiçbirini yaşamamış iseniz bu yalnızca çakralarınızın kapalı olduğunu ve tamamen günümüz dünyasına bağımlı olduğunuzu gösterir.

Duru Sezi Nasıl Gelişir ?

  • Duru seziyi güçlendirmek için tabi ki de meditasyon yapmak şart
  • Sakin bir yere oturun,ayaklarınız yerde topraklanın
  • Burnunuzdan nefes alıp, 7 saniye kadar içinizde tutun,sonra ağzınızdan yavaşça verin, bunu üç kez tekrarlayın. Egonuza sol omzunuza geçip oturmasını söyleyin. 
  • Sadece bir izleyici olabileceğini bildirin. 
  • Melekleriniz ve rehberlerinizden size eşlik etmelerini isteyin.
  • Yaratıcıdan aşağıya beyaz koruyucu ışığı göndermesini dileyin. 
  • Üçüncü gözünüzde ışığı hemen farkedebilirsiniz. Bu parlak ışığın sizi sarıp sarmalamasını izleyin. 
  • Artık sezgilerinizi güçlendirmeye hazırsınız.
  • İçinizden şunları söyleyin: “Sevgili Başmelek Gabriel;şimdi bana gel ve içten görüş ve rehberlik yeteneklerimi açmama yardımcı ol.” Gabriel derhal yanınızda ve yardıma hazır olacaktır. 





Duru Biliş

Duru Biliş

Duru biliş bir bakıma bilgi aktarımı gibidir.
Bir şeyi bilirsiniz ama o bilgiyi nereden bildiğinizi ya da neden ona inandığınızı açıklayamazsınız. Kaybolduğunuz da mesela bir yoldan gitmeniz gerektiğini bilmeniz gibi. Bunda belli bir seviye yoktur yalnızca o bilginin farkına vardıkça daha çok şeyin farkına varmaya başlarsınız. Yani bir bakıma daha önce var olan ama farkına varmadığınız şeylerin fark etmeye başlarsınız. Genelde belli bir konuda kullanılamaz daha doğrusu o kadar ustalaşmak günümüzde mümkün değildir. O yüzden bilgi ya rastgeledir ya da rehberlik ediyordur.

Duru Bilişi Nasıl Gelişir ?
Tıpkı duru görü gibi, duruişiti de onunla ilişkili çakraları temizlediğimizde gelişir. 
Kulak çakraları başın içinde,sağ ve sol kulakların yakınındadır. 
Onlar başın ortasına, içeri doğru otuz derecelik bir açıda bulunur, enerji frekansları-duru görü yoluyla- menekşe kırmızı olarak görünür.


Kulak Çakralarını Temizlemenin Yöntemi
  • Rahat bir pozisyonda oturup gözlerinizi kapadıktan sonra burnunuzdan derin bir biçimde nefes alın. Nefesinizi kısa bir süre tutun sonra ağzınızdan yavaş yavaş verin. Derin bir nefes daha alın, kısa bir süre tutun ve verin. Bu meditasyon boyunca derin ve rahat bir biçimde nefes alıp vermeyi sürdürün
  • Başınızın tepesine, iç kısmına odaklanın. Kanatları üst-üste gelen ve dönen menekşe rengi bir vantilatör görün yada hissedin. Bu sizin tepe çakranızdır. Derin bir nefes alın ve havanın altın-beyaz renkte bir ışık olan enerji özünü tepe çakrasına gönderin. Siz nefes alıp verirken, giderek daha fazla altın-beyaz ışık tepe çakranızı kuşatacaktır
  • Bu ışığın tepe çakranıza yapışmış tüm karanlık ve olumsuz enerjiyi eritip yok ettiğini görün yada hissedin. Eğer isterseniz, şimdi ki yaşamınıza ve kendinizle ilgili ideallerinize uymayan eski düşünce kalıplarını temizlemenize yardım etmeleri için melekleri çağırabilirsiniz. Melekler hangi düşüncelerin size hizmet etmediğini bilirler. Onların bu yardımı için sadece sizin izninize ihtiyaçları vardır. İçinizden meleklere "Sizden bana, Tanrı'ya ve dünyaya hizmet etmeyen tüm ego düşüncelerini temizlememe yardım etmenizi istiyorum." deyin
  • .Bu düşünce kalıplarını bırakmaya gönüllü olduğunuzda, meleklerin onları alıp götürdüklerini görün yada hissedin. Sizin temizlenmeye gönüllü olmaktan başka birşey yapmanız gerekmez. Böylece, meleklere ilahi rehberliği almanızı engelleyen tüm korkuları vermeye gönüllü olun. Yeni fikirler alma korkusunu bırakmaya gönüllü olun
  • Derin bir nefes alarak, kontrol edilme, yönlendirilme, cezalandırılma ve kısıtlanma korkusu da dahil olmak üzere Tanrı'yla iletişim kurma konusunda duyduğunuz her türlü korkuyu bırakmaya gönüllü olun. Tanrı'nın dualarınızı yanıtlamadığını yada sizin veya bir sevdiğinizin acı çekmesine izin verdiği düşüncesinden yada O'nun diğer insanları sizden daha çok sevdiği inancından kaynaklanan bağışlamazlık da dahil olmak üzere, Tanrı'ya karşı barındırdığınız her türlü eski bağışlamazlığı bırakmaya gönüllü olun. Meleklerin, örgütlü dinlerin üyelerine karşı duyduğunuz her türlü acı yada öfke kalıntısını alıp götürmelerine izin verin. Derin bir nefes daha alarak, meleklerin Tanrı'nın sonsuz sevgi ve zekasıyla iletişim kurma konusundaki doğal yeteneğinizden zevk almanızı engelleyen tüm yanlış inançları yada düşünceleri temizlemelerine izin verin
  • .Meleklere teşekkür edin ve onlardan bu bölgeyi temizlemeyi sürdürmelerini isteyin. Dikkatinizi tekrar bulunduğunuz odaya çevirirken, gerinmek yada kendinizi kucaklamak isteyebilirsiniz. Kendinizi harika bir biçimde canlanmış ve tazelenmiş hissettiğinizi fark edeceksiniz. Bu durumda zihniniz mükemmel bir biçimde odaklanmış ve parlak yeni fikirler almaya açık olacaktır.


Tepe çakranız temizlendikten sonra, otomatik olarak durubiliş fikir ve ilhamları daha yoğun bir biçimde size akacaktır. Bu örnekleri bir ilahi rehberlik günlüğüne kaydetmek iyi bir fikirdir. Sık sık, durubiliş bize tamamen yeni bir girişimin yada yaşam tarzının başlangıcı olabilecek fikir tohumları verir. Bu fikirleri gelirken yakalayın ve kaydedin. Bunlar genelde derin fikirler olduğundan eğer onları kaydetmezseniz çok geçmeden unutabilirsiniz

Sürekli olarak heyecan verici fikirler almaya başlarsanız şaşırmayın.
Bu fikirlerin hangisini izleyeceğiniz konusunda dua ederek rehberlik isteyin ve semavi alemden sizi bu ilhamları eyleme geçirme konusunda gerekli cesaret ve bilgelikle kuşatmasını isteyin. Unutmayın, ilahi rehberlik sadece bize bir fikir verip sonra da ya yüzelim yada boğulalım diye kendi başımıza bırakmaz. Semavi alem bize rehberliğimizi gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğumuz tüm desteği, zamanı, parayı ve aklı sağlar. Yapmamız gereken tek şey yardım istemektir

ESP

ESP Nedir ?

ESP,Duyu Ötesi Algı demektir.
Duyu Ötesi Algı ise beş duyumuz dışında eşyaları,olayları ve düşünceleri algılama yeteneğidir. Aslında hepimiz günlük yaşantımızda muhakkak duyu ötesi algıyı kullanıyoruz. Ancak çoğumuz buna altıncı his diyor geri kalanımız ise önemsemiyor. Çok az bir azınlık ise bunu hiç yaşamıyor.
Örneğin,Bir kaleme baktığımızda onu görürüz. Ama, eğer bu kalem görme alanımız dışında, örneğin, başka bir odada, hatta kilometrelerce uzaktaki bir odadaysa, ve biz onu yine de zihnimizde görebiliyorsak, bu imgesel bir kalem olmadığı sürece, görüntüyü gözlerimizi ya da başka bir organımızı kullanmaksızın doğrudan doğruya zihnimizde algıladığımızı söyleyebiliriz. İşte bu Duyu Ötesi Algı’dır.
Hiçbir araştırmacı duyu ötesi algının nasıl bir etki olduğunu bulamamıştır. Oldukça yakın bir zamana kadar, duyu ötesi algının bir çeşit manyetik ya da elektriksel etki olduğu düşünülüyordu. Oysa, birkaç ustalıklı deney, bunun doğru olmadığını kanıtlamıştır. Bir kere, elektriksel bir enerjinin uzaklık arttıkça zayıflaması gerekir, oysa duyu ötesi algı uzaklığa bağlı değildir. Binlerce kilometre uzaklıktaki alıcılara, Atlas okyanusunu aşarak görüntüler ve düşünceler iletebilen göndericiler vardır. Bundan başka, astronot Ed. Mitchell, NASA'nın denetimi altında olmayan özel bir deneyde Ay çevresindeki yörüngeden dünyaya haber göndermeyi başarmıştır.

Dinlere göre duyu ötesi algı melekler ile konuşmaktır. Melekler insanlara rehberlik etmektedir bu sayede. Ya da yardım etmektedir. Bunlar zaten günlük hayatımızda gerçekleşiyor. Yani temelde zaten bize hep yardım etmişler. Ancak biz bunun farkına varıyoruz. Böylece istediğimiz konuda konuşmaya başlıyoruz. Tabii ki konuşma olarak bu duyu ötesi algılar kullanılıyor
Ruhsal enerji kullanılarak bu bilgilere ulaşıldığını düşünenler vardır. Çünkü evrendeki her şey bir enerji taşır. Düşüncelerimiz bile bir enerjidir. Biz yalnızca bu enerjiyi kullanmaya ve yönlendirmeye başlıyoruz. Yani bir bakıma kendi enerjimiz ile diğer enerjilerle bilinçli şekilde temas kurmaya başlıyoruz. Daha öncesinde bunu bilinçsiz olarak yapıyorduk.

Duyu Ötesi Algı Nasıl Gelişir ?

Russel Steward “Bilinçaltımızın bilinçli tarafımızla iletişime geçebilmesi zaman alan bir süreçtir ve bunu başarmanın ilk adımı bunun hakkında düşünmektir” dedikten sonra bu düşüncelerin zihninizde olumlu etkilere yaratarak daha önce varlığını bile bilmediğiniz kapıların açılmasına yardımcı olacağını söylüyor.

Yani yapmanız gereken ilk şey, duyu ötesi algılama yeteneğine sahip olduğunuzu ve çalışırsanız bunu geliştirebileceğinizi kabul etmektir. Size komik de gelse, bunu kendi kendinize tekrarlamakta fayda var:
Psişik yetenekleriniz olduğunu kendinize tekrar edin. Bunu günde en az bir kere yapın. Başkalarının sizi duyması veya başka insanlara bu yeteneğinizden bahsetmeniz gerekmez.

Levitasyon

Levitasyon nedir ?

Levitasyon ya da yükselinim,insan ya da hayvan vücudunun veya özgül ağırlık olarak havadan daha ağır nesnelerin görünür herhangi bir fiziksel etkenin yardımı olmadan havaya kaldırılması, havada asılı kalması veya havada gezinmesi fenomenlerine verilen addır.

Vakumlu ortamda bulunan nötr maddelerin birbirini çektiğini söyleyen, mikro ortamlarda gözlemlenebilmiş ve kanıtlanmış olan Casimir Kuvvetinin levitasyonu mümkün kılacağını iddia eden bilim insanları bulunsa da henüz makro alanlarda gözlemlenebilmesi için erkendir.

Levitasyon yada başka bir değişle yükselinim, özgül olarak havadan daha ağır nesnelerin fiziksel bir yardım almadan havada asılı durması yada gezinebilmesi olayına verilen isimdir.


Bilim adamları bu konu hakkında henüz net bir bilgi elde edebilmiş değil. Ortak olarak kabul edilen tek bilgi bu olayın parapsikoloji ile ilgili olduğudur. Geçmiş yıllardan bu yana bazı insanların cisimleri beyin gücü ile havaya kaldırabildikleri, şekillerini değiştirebildikleri, ve hareket ettirebildikleri görülmüştür. Hindistan’ da bir çok kişinin havada durabildiğini ve havada durabilme yöntemlerini yazan kitaplar mevcut. Brahman ve Hint fakirleri gibi kişilerin bu olayı rahatlıkla yapabildikleri görülüyor. Avrupa’ da ise bilinen ilk levitasyon ustası Azize Therasa’ dır. Azize Theresa’ nın bu olayı yaklaşık olarak 230 kişi önünde yaptığı biliniyor.
Bazı mitolojilerde ve dinlerde uçabilmek yalnızca tanrılara verilmiş bir özelliktir. Fakat artık insanlarında uçabildiği bilimsel olarak kanıtlanmış olduğuna göre bu dini sorunlara yol açabilir gibi gözüküyor. Henüz bu olayın dini boyutları hakkında pek bir sorun gözükmüyormuş gibi görünse de ileride bu olayın nasıl bir soruna yol açacağı bilinmez.
Japonya ve Fransa tarafından üretilen süper hızlı trenlerin de manyetik levitasyon adında bir mekanizma ile hareket etmektedirler. Böylelikle bu trenler saatte 350 km ye ulaşabiliyorlar. Kim bilir belki de bir beyin yönetimi olarak levitasyon teknoloji dünyasında yeni icatlara ilham olabilir.
ve Şimdi gelelim Levitasyon nasıl yapılır ? Öncelikle Meditasyonsuz yapmayın çünkü odaklanamayaksınız
Meditasyonu yaptıgınız taktirde odaklanma ve konsantreniz mükemmel seviyede hızlanır ve çok kolay bir şekilde başarabilirsiniz.

Meditasyon Nasıl Yapılır ?
  • Rahatsız edilmeyeceğiniz ve sessiz bir yere geçin ve gözlerinizi kapatın.Tamamen gevşeyin.Kaslarınız kasılı olmasın.Ne kadar dikkat etseniz de özellikle yüz bölgesinde kaslarınız bir miktar kasılı durabilir.Bunların üzerinden bir daha geçin ve kendinizi rahat bırakın.
  • Bir süre kendinize zaman ayırın.
  • Önünüzdeki karanlığa bakın.Sessizliği deneyimleyin kendinize kulak verin.
  • Bunu yaptıktan sonra siz de belki fark etmişsinizdir zihniniz bir türlü durmuyordur.
  • Devamlı düşünceler sesler gelip geçiyordur.
  • Hatta belki içinizden bir ses bir türlü durduramadığınız bir şarkıyı tekrar edip duruyordur.
  • Merak etmeyin durumunuz vahim değil 
  • Derin ve sakince nefes alın ve bedeninize giren ve çıkan havaya dikkatinizi verin. İçeri girdiğini ve dışarı çıktığını hissedin.
  • Tüm dikkatinizi ciğerlerinize ve nefes alma sürecine odaklayın. Bu basit eylem yüzeysel zihninizi kaplamak için yeterlidir.
  • Zihni istila eden düşünceleri daha başlamadan ve güç kazanıp sizi meşgul etmeden önce kararlılıkla itin
  • Nefes farkındalığı yüzeysel zihni kaplar ve sizin daha derin bir seviyede düşünebilmenizi sağlar.
  • Dikkatinizi ayaklarınıza verin.Zihinsel ellerinizle(kendi düşünceniz hayali eller) enerjiyi ayaklarınızdan yukarı doğru bacaklarınızdan geçirerek kök çakraya çekin. 
  • Enerjiyi kavradığınızı ve içinizden geçirerek çektiğinizi hayal edin. Aynen ellerinizle nefes farkındalığı renk teneffüsü ve ciğerlerinize hava ve enerji çekerken yaptığınız gibi
  • Enerji arttırmada destek olması için nefes farkındalığını kullanın. 
  • Nefes alışta enerjiyi içinizden geçirerek çekin ve nefes verirken enerjiyi tutun. 
  • Bunu tekrar tekrar yapın en az birkaç dakika kök çakraya enerji çekin. 
  • Bunu yaparken bir şeyler hissedebilir veya hissedemeyebilirsiniz. 
  • Eğer hissetmeseniz dahi bu egzersizle bir miktar enerji çekmişsinizdir. 
  • Çakralar zamanla ve kullanıldıkça geliştikçe içinizden geçen enerji miktarı artacaktır. 

Ayaklardan yukarı bacaklardan geçip kök merkezine gelen yol içinizden geçen enerji için doğal bir yoldur. 
Bu enerji çakralarınızı uyandıracak ve bu temel enerjiyi farklı türde bir enerjiye çevirecektir.
Bu dönüşüme uğramış enerji seyyal bedenlere akacak ve onlara enerji yükleyecektir. 
Pratik yaparak bu enerjinin tam anlamıyla vücudunuzda titreştiğini ve içinizde dalgalandığını hissedebilirsiniz.
  1.  Kök çakrası: Kök çakra enerjisini arttırın. Çakrayı açmak için ellerinizi kullanın. Kök çakranıza enerji çekin. Bu ilk adımı yedi kere tekrarlayın. 
  2.  Dalak çakrası: Enerjiyi ayaklardan kök çakra üzerinden yukarı dalak çakrasına çekin. Dalak çakrasını açın. Bunu ayaklardan başlayarak üç kere tekrar edin. 
  3. Güneş sinirağı çakrası: Enerjiyi ayaklardan kök ve dalak çakrası üzerinden güneş sinirağı çakrasına çekin. Güneş sinirağı çakrasını açın. Bunu ayaklardan başlayarak üç kere tekrar edin. 
  4. Kalp çakrası: Enerjiyi ayaklardan kök dalak ve güneş sinirağı çakrası üzerinden kalp çakrasına çekin. Kalp çakrasını açın. Bunu ayaklardan başlayarak üç kere tekrar edin. 
  5. Boğaz çakrası: Enerjiyi ayaklardan kök dalak güneş sinirağı ve kalp çakrası üzerinden boğaz çakrasına çekin. Boğaz çakrasını açın. Bunu ayaklardan başlayarak üç kere tekrar edin. 
  6. Alın çakrası: Enerjiyi ayaklardan kök dalak güneş sinirağı kalp ve boğaz çakrası üzerinden alın çakrasına çekin. Alın çakrasını açın. Bunu ayaklardan başlayarak üç kere tekrar edin. 
  7. Taç çakrası: Önceki aşamada olduğu gibi taç çakrasına enerji çekin. Taç çakrasını açın. Bu çakra diğerlerine göre çok daha büyüktür (Başın üst kısmının tamamı saç çizgisinin üstü). Başınızın içinde geniş ve düz bir ekmek somunu olduğunu ve onu ellerinizle ortadan iki böldüğünüzü hayal edin. Veya kafa derinizin yırtılıp açıldığını düşünebilirsiniz. Bu süreci ayaklardan başlayarak iki kere tekrar edin.
Levitasyon Nasıl Yapılır ?
Levitasyon çalışmaları tek kişiyle de yapılabilir ancak bireylerinin uyum içinde olduğu ve daha önce telekinezi çalışmalarında başarı sağlamış bir grupla elde edilebilecek başarılar daha fazla olacaktır. 
  • Masanızın üzerine tahtadan yapılmış küçük bir cisim koyun.Rahatça oturup gevşeyin 
  • Dikkatinizi cisminize yoğunlaştırın Onun ağırlığını zihnen hissedin Cismin ağırlığının gittikçe azaldığını,giderek hafiflediğini hissederken,şuurunuzun daha çok yoğunlaşmasına ve derinleşmesine izin verin 
  • Cismin ağırlığını kaybettiğini hissettikçe daha derin nefes alın ve nefesinizi verin Ve siz bunu hissediyorsunuz
  •  İçinizden gelen kuvvet yer çekimini kolaylıkla yenmeye başlayacak Cismin iyice hafiflediğini hissettiğinizde,onun yavaş yavaş yükselmesi için kesin bir emir vermeye başlayın.
  • Eğer imajinasyonunuz tam şekillendiyse ve konsantrasyonunuzu gerektiği kadar yapabildiyseniz düşünce gücünüz havalanmasını sağladınız demektir.
  • Ve kesinlikle unutmayalım mükemmel derecede konsantre olmanız gerekmektedir.
Kendi Bedenimize Nasıl Uygularız ?
  • Vücudunuzu enerjiyle doldurun
  • Sonra hayali bedeninizin önünüzde durduğunu düşleyin
  • Enerjimizin bu hayali bedeni besleyip desteklediğini onunla karıştığını hayal edin
  • Şimdi bu hayali bedeninizin yerden yükseldiğine odaklanın.
  • Hayali bedeniniz zihninizde yerden yükseldiğinde onu bir dakika havada tutun.
  • Şimdi bedeninizi tekrar yere indirmeye odaklanın.
  • Dörtten altıya kadar olan çalışmaları yerinizden kıvırmadan birkaç sefer tekrarlayın.Daha sonra gözlerinizi açın

    Psikometri

    Psikometri
    Psikometri, Metapsişikte kullanılan bir terim olup, “bir nesneye dokunarak, geçmişte o nesneye dokunmuş kişi ya da kişiler hakkında bilgi edinebilme” olarak tanımlanır.
    Dokunduğumuz her şey üzerinde vücudumuzdan çıkan gözle görülmeyen radyasyonlar,psikospik yeteneklerimizle algılayıp değerlendirebildiğimiz çok daha derin ve etkili izler bırakırlar.Bunlara 'ruhun izleri' diyebiliriz.Bu radyasyonlar canlı madde ile sınırlıda değildir.Donmuş maddeler bile kendi enerji formlarını yayarlar.
    Örneğin kol saatiniz sizin hakkınızda hatıra defterinizdekinden çok daha fazla bilgilerle yüklü bulunmaktadır. Cansız objelere dokunduğumuzda bir şey hissetmemize sebep olan şey nedir? Örneğin sahibini bildiğimiz yada bilmediğimiz bir yüzük,bir tokadan sevinç yada üzüntü duymamız gibi. Psikometrik fenomenin etüdüyle ilgili araştırmalar göstermiştir ki,elle dokunulan objeler üzerinde normal duyumlarımızla algılayamadığımız izler çıkmaktadır.Yani,insanlar ellerine aldıkları eşyalar üzerinde bildiğimiz fiziksel parmak izlerinden daha etkili izler de bırakırlar.Ruhsal enerjinin en önemli niteliklerinden biri etki etmek,buna karşı madde enerjisinin en önemli özelliklerinden birisi de etki almaktır.Bu temel prensip çevremizdeki tüm nesnelerin kendilerine canlılardan gelen enerjileri emmesine ve saklamasına neden olur. Eğer bu ele alış ve etkileyiş daha da şuurlu olarak yapılmışsa,o takdirde söz konusu izlerin daha etkili bir şekilde eşyaya işlendiği ortaya çıkarılmıştır.Vuku bulan her şey evrenin eterine siner, kaydedilir. Sesler ve hareketler ebediyen kalmak üzere film, kaset, fotoğraflar, vb. aletlere kaydediliyor. Her şeyin devamlı olarak kaydedildiği bir hafıza bulunmaktadır. Buna Doğu mistizminde 'Akashic Record' denilir ve herşeyin hafızası olarak kabul edilir. Akashic Record görüşü,
    Carl Jung tarafından geliştirilmiş 'Kollektif Şuur' görüşüne çok benzemektedir. Kollektif şuur görüşüne göre,tüm tabiatın ve onun içinde bulunan her şeyin gayri şuurları 'evrensel psişe' ile birlik halinde bulunur.Bu evrensel psişe tüm acıları,sızıları ve sevinçleri duyar ve hatırlar.Bu yüzden psikoskopi,bir kişinin yada objenin psişeyle ölçümü olmaktadır. Burada, zaman ve uzay bakımından sınırsız durumda bulunan evrenle her şey bağlantı halindedir.İşte bu hafıza kayıt ve kalıpları psikospist tarafından yakalanır.
    Psikospistler böyle bir vibrasyonel enerjiye duyarlı ve tepki gösterebilecek niteliktedirler.Psikometri geçmiş ve gelecekle ilgilidir ancak bu yetenek geliştikçe geçmiş, şu anki, gelecek arasındaki sınırlar kalkar ve zamanla süje hepsini uzay ve zamanın olmadığı bir planda görür yada algılar hale gelir.Tanınmış durugörür Gerard Croiset psikospist olarak Güney Afrika'da bulunduğu sırada kendisine hiç bir bilgi verilmeden,tarihi asırlarca öncelere kadar giden bir fosil verilir.Eline alır almaz tahmin ettiği tek şey bunun laboratuarın bahçesinden alınmış bir taş olduğu idi.Croiset küçük fosili avucunun içine alarak gözlerinin kapadı ve çok geçmeden ağzından şu tanımlama ve tasvirler dökülmeye başladı:Gözleri kapalı ve elinde fosil olduğu halde subtropikal bir iklimin hüküm sürdüğü bir yöredeki palmiye ağaçlarından,büyük meyve ağaçları ile bunların arasında dolaşan dev yapılı hayvanlardan söz etti.Yani küçücük bir taş parçasından algıladığı tesirlerle altı asır öncesinden eskilere doğru gidivermiş ve oraları anlatmıştır.Bir süre sonra Croiset'in söyledikleri Güney Afrikalı arkeologlara kontrol ettirildi ve onun söylediklerinin hepsinin doğru olduğu kanıtlandı.Yurtdışında polislerle çalışan psikometri uzmanları suçluların dokundukları eşyalar aracılığıyla onların yakalanmasında önemli bilgiler verebilmektedirler.
    Psikometri aynı zamanda Joseph R. Buchanan (A.B.D.) tarafından kullanılmıştır
    Psikometri ye de psikometrist adı verilen, bu yeteneğe sahip medyumların, bir kimseye ait bir eşyaya dokunarak, o kimsenin fiziksel, zihinsel, ahlaki özelliklerini saptayabildikleri ve o kimsenin gerek geçmiş bir olay sırasındaki heyecan ve imajları hakkında, gerekse karşılaşacağı olaylar hakkında bilgi verebildikleri ileri sürülür. Bu bakımdan, psikometri durugörü, postkognisyon ve prekognisyon medyumluklarının da söz konusu olduğu bir medyumluk türü olarak ele alınır. Kimi Parapsikologlar, psikometri medyumluğunu medyumun söz konusu eşyaya önceden dokunan kimseden eşyaya sinmiş vibrasyonları alarak, bu vibrasyonların kaynağı olan kişiyle psişik irtibat kurması şeklinde açıklar.
    Psikometri deneylerinde metal eşyalar üzerinde daha verimli sonuçlar alındığı gözlemlenmiştir. Kapalı mektupları okuyabilen psikometri medyumlarına kriptoskop adı verilir.
    Psikometri ile karıştırılmaması gereken Psikometrik psikoloji ise, çağdaş psikolojide kullanılan testlerin hazırlanması üzerine araştırma ve geliştirme yapan bir uzmanlık alanıdır.



    PSİKOMETRİ EĞZERSİZİ
    İlk denemelerinizde avuç içinize alabileceğiniz yada rahatlıkla elinizi üstüne kapatacağınız küçük ve fazla el değiştirmemiş objelerle çalışabilirsiniz.Denemelerinizde tecrübe kazandıkça,el değiştirmiş objeler üzerinde de ayrıntılı algılamalar yapabilirsiniz.Her objeyle ilgili iki ana 'hatıra' vardır.Birincisi objenin kendi varlığının tabiatında bulunan 'kişisel hatırası',ikincisi insanlarla ilişkisi sonucu üzerine sinmiş olan 'birikmiş hatırası'dır. Durugörü yeteneğiniz eğer ortaya çıkmış durumdaysa,zihninize gelen düşünceler çeşitli imajlara dönüşecek ve herşeyi bir film şeridinde izlermişçesine takip edebileceksiniz.Durugörü yeteneği kolay kolay su üstüne çıkmamış kişilerin de sezgisel ve telepatik yetenekleri daha etkin durumda olabilir.Böyle kişiler Psikometri deneylerini yaparken sezgisel olarak içlerine doğanları mantık yürütmeden algılayabilir ve benzer başarıyı elde edebilirler.
    Deney 1 
    Deneye başlamadan önce fiziksel ve zihinsel olarak gevşeyin.Gevşedikten sonra,bir miktar küçük eşya ve objeleri bir araya getirip bir tepsinin içine koyun.Başlangıçta sadece bir kimsenin malı olan (örneğin kol saati,yüzük gibi)eşyalardan başlamanız tavsiye edilir.Önce,eşyanın geçmişini mi yoksa eşyanın sahibinin öz geçmişini mi öğrenmek istiyorsunuz,buna karar veriniz.Ondan sonra zihninizi ona göre konsantre ediniz.Tepsinin üzerini örtün ve eşyaları hangi sıraya göre ele alacaksanız,bir kenara yazınız.Birkaç celseden sonra artık onları yazmadan da hatırlayabileceksiniz. Yapmakta olduğunuz işe tamamen konsantre olun.Tepsinin üzerinde bulunan eşyalardan biriyle ilgili olarak kuvvetli etkiler almakta mısınız?Bu şekilde güçlü tesiri haiz bulunan eşyayı ötekilerden ayırın.Dikkatli bir şekilde parmak uçlarınızla ona dokunun ve iyice ayrıntılarına kadar onu hissetmeye çalışın.Avucunuzun içine alın ve eşya hakkında ilk genel algılamayı yakalamaya çalışın: Hoş, abes, korku, ürperti, suçluluk, objenin yaşı gibi. Unutmayınız ki,ilk algılamalarınız çok genel mahiyette olacaktır ve bu,zamanla daha belirgin ve ayrıntılı duyumlara dönüşecektir. Korku, sevinç, gerilim, acı-sızı, hastalık, mutluluk, yalnızlık duyumlarına kapılabileceksiniz. Ana duygu esaslı olarak algılandıktan sonra,oradan derinlemesine gitmek suretiyle sahibinin öz geçmişine de inebileceksiniz.
    Deney 2
    Deneye başlamadan önce psikometri egzersizlerini uygulamanız gerekmektedir. Bu çalışma için bir arkadaşınızdan yardım isteyeceksiniz.Arkadaşınız sizin de tanıdığınız ama kim olduklarını bilmediğiniz 5-6 kişiden kredi kartlarını toplayarak size getirmeli.Arkadaşınıza kredi kartlarına asla dokunmaması gerektiğini hatırlatın.Örneğin kartlara dokunmaması için kredi kartlarını kağıt bir mendile sararak getirebilir. Kredi kartlarını alın ve sessiz,kimsenin olmadığı bir odaya giderek onları mendilden çıkartın.Üzerlerindeki isimleri görmemeye özen göstererek onları ters çevirin ve temiz bir bezin üzerine serin.Zihninizi boşaltın, oturduğunuz yerde gevşeyin ve çalışmaya konsantre olun.İyice gevşedikten sonra,kartlardan birini avucunuzun içine alın.Alnınıza dokundurun .Göğsünüzün üstüne koyun.Daha sonra avucunuzun içinde ya da masanızın üzerine bırakıp elinizi üstüne koyarak, derin gevşeme haline geçin.Kesinlikle mantık yürütmeyin.Sadece içinize doğacaklara konsantre olun.Neler hissettiğinize dikkat edin.Karttan elinize sıcaklık duygusu mu geliyor yoksa soğukluk duygusu mu geliyor? Önce buna dikkat edin.Bu kartın sahibinin genel karakteristik halleri size duygu olarak yansımaya başlayacaktır.İçinizde nasıl bir duygu hali canlanıyor? Sinirli, heyecanlı ve egoist bir hal mi içinizde hakim oluyor; yoksa sessiz sakin, sükunet içinde huzurlu bir hale mi bürünüyorsunuz?Bunlara hep dikkat ediniz.Daha sonra bir adım daha atın ve bu kartın bir bayana mı yoksa erkeğe mi ait olabileceğini hissetmeye çalışın.En sonunda bu kartın kime ait olduğunu bulacaksınız.Bunu yaparken de mantık yürütmeyin.İçinize doğacak sezgiye kendinizi teslim edin.Eğer durugörü yeteneğiniz işler durumda ise kartın sahibini imajinatif olarak gözlerinizin önünde canlanmasını bekleyin.Zihinsel ekranınızda onun görüntüsünü görün ve o kişi ile ilgili özel bazı bilgilerin sezgisel olarak ya da görüntüsel olarak size gelmesini bekleyin.Bu egzersizi tüm kredi kartları için uygulayın ve elde ettiğiniz izlenimleri not edin.Daha sonra kredi kartlarının üzerindeki isimlerle notlarınızı karşılaştırın.Bu çalışmalarınızın süresi 30 dakikayı geçmemelidir.Bu süre içinde kartların tamamını bitiremezseniz,ara verip bir sonraki çalışmanızda devam edebilirsiniz.

    Duru İşiti

    Duruişiti

    Bir çeşir içsel duyma yeteneğinizdir.
    Bu yetenek adları,tarihleri,belli deyişleri ve hatta şarkıları ve melodileri duyabilmenizi sağlar.
    Öznel olarak (yani zihninizle) duyduğunuzda,sesler sanki kendi sesinizle dile getiriliyormuş gibi duyarsınız.Bu yüzden bunların sizin kendi düşünceleriniz mi,yoksa psişik bilgiler mi olduğunu kestirmek biraz kafa karıştırıcı olabilir.Ancak deneyim kazandıkça ikisi arasındaki farkı anlamayı öğreneceksiniz.Bazı insanların nesnel olarak duyduklarını,yani seslerin dışardan geldiğini ifade etmek gerekir.

    Hiç etrafınızda kimse olmamasına rağmen kendi adınızın çağrıldığını duydunuz mu?Bu çağrı sevdiğiniz bir insanın ruhundan veya Dünya üzerinde sizi düşünmekte olan birinden gelmiş olabilir.Eğer ikincisi olduğunu düşünüyorsanız,bir merhaba demek için bu kişiyi aramaya çalışın.Büyük bir olasılıkla aradığınız kişi az önce sizi düşündüğünü söyleyecektir.

    Duruişitiye verilcek en güzel örnek,zihnimizde bir şarkının çalmakta olduğunu düşünmenizdir.Bir dakika durun ve bunun hangi şarkı olduğunu aklınıza not edin.Şarkının sözlerine dikkat edin,çünkü genellikle orada size veya yardıma ihtiyaç duyan bir yakınınıza cesaret verecek ya da tavsiyede buluncak bir mesaj gizlidir.İnsanlar için telefonda okuma yaptığımda,karşımdakilerin sesleri ile bana ulaşan enerjiye uyum sağlayabilmek için,sezgisel bilgi toplamanın güçlü bir aracı olan duruişiti yeteneğimi kullanırım.Bir dahaki sefer biriyle telefonla konuşurken gözlerinizi kapayın ve hattın diğer ucundaki sesi gerçekten dinlemeye çalışın.Sezgilerinizin bilinçli tepkilerinize yön verebilmesi için karşınızdakinin ses tonunun ve kelimelerinin bütünlüğüyle kendi alanınıza girmesine izin verin.Yaptığınız sohbetle ilgisi olmayan renkler,görüntüler ve hatta duygularla karşılaşabilirsiniz.Bu yüzden yanlızca kullaklarınızla değil,sezgilerinizle dinleyin.

    Bu yeteneğe boğazınızdaki algı bölgesi (boğaz çakrası) yoluyla erişilebilir ve duruişiti yeteneğine sahip olanlar psişik dinleme güçlerini bedenlerinin bu bölgesine odaklanarak arttırabilirler.

    Duruişiti Yeteneğinin Belirtileri
    Sesli düşünmektense her zaman kafanızın içinde düşünmeyi mi tercih ediyosunuz?
    Biri yalan söylediği zaman bunu anlayabilir misiniz?
    Gürültülü mekanlara ilgi duyar mısınız?
    Hangi işle uğraşırsanız uğraşın arka planda hep müzik mi çalmaktadır?
    Hiç başkalarının düşüncelerini duyduğunuz oldu mu?

    Duru işiti sık sık duyduğumuz o fısıltıdır,pek çoğumuzun yeterince dinlemediği ve sonunda pişman olduğu ses.

    Duruişiti yeteneğinizin geliştirmenin birinci aşaması psişik bilgileri gündelik düşüncelerinizden ve zihninizdeki gürültüden ayırt etmeyi öğrenmektir.Bunu yapabilmek için duruişiti yeteneğinizle bol bol çalışma yapmalısınız.Zaman içinde içsel sesiniz yoluylaaldığınız bilgiler size akmaya başlayacak ve daha keskin bir açıklığa kavuşacaktır.Eğer olumsuz bilgiler alıyorsanız,bunlar muhtemelen kendi zihninizin müdehalelerinden kaynaklanmaktadır.Böyle bir durumda yolunuza devam etmeden önce ilgilenmeniz gereken duygusal ya da psikolojik sorunlar olup olmadığını kontrol etmelisiniz.

    Psişik çalışmalara henüz başlamış insanlara verdiğim önemli bir tavsiye şudur:Psişik veri elde etmekte olduğunuza inandığınız zaman geri çekilin ve kendinize şöyle sorun:"Bu bilgi bana mı geliyor,yoksa benden mi geliyor?"
    Böylece psişik gelişiminizi dengeli biçimde sürdürmeniz ve her zaman için öznel kalmanız kolaylaşacaktır.

    Gelişme kaydettikçe yaşamınızın pek çok alanında size yardımcı olması için psişik duyma yeteneğinize başvurabilirsiniz.


    (John Holland'ın Ruhun Gücü adlı eserinden alıntıdır...)

    Tıpkı durugörü gibi, duruişiti de onunla ilişkili çakraları temzilediğimizde gelişir. Kulak çakraları başın içinde ,sağ ve sol kulakların yakınındadır. Onlar başın ortasına, içeri doğru otuz derecelik bir açıda bulunur, enerji frekansaları -durugörü yoluyla- menekşe kırmızı olarak görünür.
    Bu tür yetilerin doğuştan açık olduğunu söylemek isterim. Daha sonraki zamanlarda ya kendi isteğimizle ya önyargılardan dolayı yada negatiflikten dolayı kapanır bu çakralarımız. O yüzden öncelikle bu tür iletişimlerden önce kişisel olarak kendinizi daha iyi duruma getirin. İyilik dolu, sevecen, hoşgörülü olun.
     Nefsi arzularınızı öreslemeye en azından o arzuların farkına varıp kibir, öfke gibi şeylerden uzak kalmaya veya savaşmaya çalışın. Ondan sonra bu yetilerin daha kolay ve çabuk açılacağını farkedeceksiniz


    Ruhsal Görünüzü açmak için meditasyon
    • Rahatsız edilmeyeceğiniz bir odada rahat bir yer bulup oturun. Telefonun zilini kapatın.
    • Odanın güzel altın rengi, metalik bir ışıkla dolduğunu hayal edin. Bu ışık bu güzel, ışık-dolu, altın rengi aura'ya sahip meleklerden gelmektedir. Bu ışığı birlaç kere derin bir biçimde içinize çekip ciğerlerinizi onunla doldurun. Işığı içinize çekerken bedeninizin yenilendiğini ve gevşediğini hissedin. İçinize mümkün olduğunca çok ışık çekin ve sonra onu yavaş yavaş dışarıya verin.
    • Şimdi dikkatinizi iki gözünüzün arasındaki alanda toplayın. Önünüzde, gözlerinizin arasında bir başka göz görün yada hissedin. Bu sizin üçüncü gözünüzdür. Bu gerçek benliğinizin gözüdür, tüm yaşam-tarihinizi kaydeden ve siz öbür tarafa geçtiğinizde yaşamınızın bir özetini gösterecek olan gözdür.
    • Üçüncü gözünüzün kapağının açık mı, kısmen açık mı yoksa tamamen kapalı mı olduğunu görün yada hissedin. Eğer göz kapağı açık değilse, altın ışıktan çok derin bir nefes çekin. Bu ışığı başınızın içine getirin. Şimdi, nefesiniz ve niyetinizle, bu ışığı üçüncü gözünüzden geçirip odaya verin. O içinden geçen temizleyici ışığa karşılık verirken üçüncü göz bölgenizde hafif bir baskı hissedebilirsiniz. Nefes alıp vererek altın ışığı üçüncü gözünüzden dışarı yollamayı sürdürün.
    • Üçüncü gözünüzü temizlerken, ruhsal görünüzü engelleyebilecek her türlü düşünceyi de salıverebilirsiniz. Melekler sınırlayıcı inançları temizlemeniz için size yardıma hazır biçimde beklemektedirler. Yapmanız gereken tek şey bu inançları temizlemeyi istemektir. Onlar tüm işi sizin için yapacaklardır.
    • Birkaç derin nefesle birlikte, gerçeği yada geleceğinizi görme konusunda barındırdığınız korkuları meleklerinize bırakmayı isteyin. Meleklerinize, onları görme konusunda barındırdığınız korkıları bırakmayı isteyin. Onlara, ruhsal görünüzü yeniden uyandırmanızın sonucunda eleştirilme, baskı yada zarar görme korkunuzu bırakmayı isteyin. Kendiniz dahil, herhangi bir zamanda ve yerde ruhsal görüye sahip olduğunuz için size zarar vermiş olanları bağışlamayı isteyin
    • Kesin bir karar ve niyetle, üçüncü gözünüzün kapağını açın. Lütfen bunun için çok zorlamayın yada çabalamayın. Sadece onu açmaya karar verin, onun yapmaya karar verdiğiniz herhangi bir bedensel hareket kadar doğal ve kolay bir biçimde açılmasına izin verin. Onun açıldığını gördüğünüzde, hep böyle açık kalmasına karar verin. Onu istediğiniz zaman kapatabileceğinizi bilin.
    • Ruhsal görünüzü doğru haline dönecek şekilde temizlemenize yardımcı oldukları için meleklere teşekkür edin.

    Kulak Çakralarını Temizlemenin Yöntemi

    • İki-üç kez çok derin nefes alın.
    • Kulaklarınızın hemen içinde bir menekşe-kırmızı disk imgeleyerek kulak çakralarınızı gözünüzde canlandırın yada hissedin. Bu disklerin içe ve yukarı doğru, otuz derecelik bir açıda bulunduklarını görün yada hissedin
    • Derin bir nefes daha alarak parlak-beyaz bir ışığın kulak çakralarınızın içini temizlediğini imgeleyin. Onları aynı anda yada sırayla temizleyebilirsiniz
    • Beyaz ışık çakraları içeriden ovalayarak temizlerken, içinizden meleklerinizden başınızı kuşatmalarını isteyin. Sonra meleklerin kulak çakralarınızda bulunan tüm acı verici anıları alıp götürmesine izin verin. Sizin onlara yardım etmeniz gerekmez, sadece yardım edilmeyi isteyin yeter. Aslında, bizim çabalarımız çoğunlukla onların yolunu kestiğinden, melekler sizin onlara yardım etmeye çalışmamanızı tercih ederler. Onun yerine, onlar sizin Tanrı'nın sesini işitmenizi engelleyen eski duyguları, düşünceleri ve anıları temizlerken sadece meleklerin şifalandırıcı gücüne açık olun.
    • Meleklerden ilahi rehberliği işitmekle ilgili her türlü korkunuzu temizlemelerini isteyin. Buna bir ses tarafından ürkütülme korkusu, Tanrı tarafından kontrol edilme korkusu ya da Tanrı'nın zamanını yada dikkatini hak etmediğiniz korkusu dahildir.
    • Derin bir nefes daha alarak, meleklerin kulak çakralarınızı sevgiyle ve çok parlak bir ışıkla aydınlattıklarını görün yada hissedin. Sonra, yardımlarından dolayı onlara teşekkür edin.

    Kulak çakralarınızı temizledikten ve korkularınızdan kurtulduktan sonra, semavi alemden aldığınız duruişiti mesajlarında belirgin bir artış göreceksiniz. İlahi rehberliği egonuzun sesinden ayırt etmenize yardımcı olan tipik özellileri hatırlayın. Hatırlayacağınız gibi, gerçek rehberlik daima olumlu, yüceltici, tekrarlamalı ve sevencidr. Egonun sesi ise olumsuz, eleştirile, zorlayıcı ve kötümserdir.


    RSPK


    KENDİLİĞİNDEN PK (RSPK):

    Beşeri biri tarafından, bilinçsiz olarak, çeşitli objelerin uzaktan harekete geçirilmesi.
    Neticede meydana gelen ve belirli bir süre boyunca kendiliğinden tekerrür etme özelliği gösteren bu tür bir olaya, parapsikolojide ‘Tekinsiz ev’ olayı da deniliyor.

    Kısaca “RSPK” denilen ve “psişe-hareket” anlamına gelen ”

     psikokinezi ( psychokinesis) sözcüğü inorganik ve organik maddenin zihin gücü ile etkilendirilmesini kapsayan ve daha ziyade zihnin maddeye hakimiyeti olarak bilinen paranormal olguyu ve bu olgunun ” telekinezi” ( telekinesis uzaktan hareketi), kriptokinezia  ( cryptokinesis: gizli hareket) yada telerji ( telergy : uzaktan eylem) gibi değişik adlarla anılan çeşitli tezahür biçimleri ifade eder.

    Geniş anlamıyla PK, fiziki medyomluk, tekinsize tezahürleri, psişik fotoğrafçılık, levitasyon ve ruhsal şifacılık gibi çeşitli parapsişil fenomeni kapsar. 

    PK yeteneğine sahip olan kişiler maddeyi ve maddesel faaliyeti, hiçbir fiziki vasıta kullanmaksızın sadece zihin gücü ile uzaktan etkileyebilirler.



    lbni Sina (980-1037), beşeri zihinde, objelerin pozisyonunu ve hatta mahiyetini değiştirebilen belirli bir gücün mevcut olduğuna inanıyordu.

    Paracelsus (1493-1541) ise; “Bedenimden yardım görmeksizin ve kılıç kullanmaksızın, sadece gayretli düşüncenin kudreti ile bir başka kişiye zarar vermek benim için mümkündür’ diyordu.

    Francis Bacon (1561-1626), ölümünden 1 yıl sonra yayımlanan “Sylva Sylvarum” adlı eserinde, beşeri imajinasyonun objektif bir güce sahip olduğunu ve harekete neden olabileceğini ifade ediyor ve örneğin; ‘zar atarak’ bu gücün denenebileceğini söylüyordu …
    Ne ilginçtir ki, tam 300 yıl sonra, Kuzey Carolina, Duke Üniversitesi’nden Dr. J.B. Rhine da parapsikoloji araştırmaları dahilinde yürüttüğü ilk sistematik bilimsel PK deneylerinde ‘zar atma’ metodunu kullanacaktı.

    PK yeteneğinin bilinçli olarak kullanılmasının yanı sıra, bilinçsiz olarak tezahür ettirilen “kendiliğinden -PK” (spontaneous PK) fenomenleri de mevcuttur. Bilimsel parapsikoloji araştırmaları öncesinde ruhsal varlıklara atfedilen ve “tekinsizev” (poltergeist) adıyla anılan bu tür fenomenlerin yine de beşeri bir amil aracılığıyla tezahür ettikleri bu gün artık anlaşılmış bulunmaktadır. Böylece, “tekinsizev” sözcüğü yerine de “tekerrür eden kendiliğinden psikokinezi” (recurrent spontaneous psychokinesis) ya da kısaca “RSPK” deyimleri kullanılmaya başlanmıştır.

    Ünlü Hassas kişi Uri Geller, ” Kendi Öyküm” ( My Story, London Corgi Books, 1977) adlı özyaşam öyküsünde, dünyaca tanınmış bilim adamı ve roket uzmanı Dr. Warnher van Braun’a  PK yeteneğini nasıl kanıtladığını anlatmaktadır.

    Dr. Van Braun’dan altın nikah yüzüğünü çıkarmasını ve avucunda tutmasını rica ettim. Yüzüğün üzerinde konsantre olmaya başladım. Eline ya da yüzüğüne değmemeye dikkat ederek, elimielinin yakınına koydum. Yüzük, birden bükülerek oval bir biçim aldı. Dr. Van Braun ( yeteneğim hakkında) kuşkulu olduğunu ve bükülme olayı meydana geldiğinde şaşırdığını kabul etti. Daha sonra bir gazeteciye şöyle diyordu.

    Geller, hiç dokunmadan, benim avucumda duran altın nikah yüzüğünü büktü. Nasıl yaptığını bilmiyorum. Hiçbir bilimsel açıklama yapamam. Büyün bildiğim şu ki, yüzüğüm daha önceden tamamen daireseldi, Şimdi ise oval biçimdedir.”



    Psikokinezi ve Telekinezi



    Psikokinezi: Gözle görülebilen her maddeyi,fiziksel bir temas olmaksızın eşyaları zihin ve düşünce gücüyle hareket ettirme yeteneğidir.

    Telekinezi: Maddeleri düşünce gücüyle kontrol edebilme durumudur. Bir eşyayı yerinden oynatma vs. gibi eylemler Telekinezi ile gerçekleştirilebilir. Kelime kökeni Yunancadır, “Uzaktan Kontrol” manasına gelen “Telekinesis” kelimesinden türemiştir. Parapsikologlar daha çok Telekinezi yerine Psikokinezi demeyi  tercih ederler. Aynı anlama gelmektedir fakat kelime kökenleri farklıdır. Aynı zamanda, bir parapsikoloji dalıdır.

    Tarihte bilinen ilk ve en önemli Psikokinezi olayı:  Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i ikiye ayırmasıdır


    Paranormal olarak nitelendirilen duyu ötesindeki ve algılanamayan tüm algı olayları ve zihinsel güçler, psikokineziyle ilişkilendirilirler. İlüzyonistlerinin bir çoğunun sık sık yaptığı kaşık bükme gösterisi gibi olaylar, molekül düzeninin değiştirilerek maddenin bükülerek kopması neticesinde gerçekleşmektedir. Konuyla ilgili bir başka örnek de zarı her defasında aynı şekilde düşürmektir. Zarların her seferinde aynı gelmesi, ne bir şans ne de hiledir. Zar, zarı atan kişinin uza duyum ve ruhsal görü yeteneklerinin sayesinde zar her zaman aynı şekilde gelir.Psikokinezi, sinir sisteminin mikro düzeydeki elektrik etkileşimiyle çalışmaktadır. Bu yeteneklere sahip olmayan kişilerin bu hareket prensibini algılayabilmesi ve kendisinde olmayan bir özelliğin başkasının yeteneği olabileceğine inanamaması yüzünden psikokinezi her zaman gizemli, sihirli, doğa üstü gibi görülmüş, hayretle bakılmış ve nasıl yapıldığına akıl sır erdirilememiş bir olay olarak algılanmıştır. Bu algının sürmesinin nedeni, uza duyum ve ruhsal görümün hiçbir şekilde bir bilimsel teoriyle açıklanamıyor olmasıdır.


    Telekineziyi Öğrenmek için 2 yol vardır;
    Telekinezi ANLATILMAZ-ÖĞRETİLMEZ 
    Evet yukardaki cümleleri iyice belleğinize yerleştirin Çünkü;
    Telekineziyi size biri anlatamaz size sadece örnek yada teknik verebilir. 
    Yani siz sadece alıştırmaları deneyerek kendi kendinize öğrenebilirsiniz.
    Alıştırmalara sitemizden göz atabilirsiniz.Yada telekinezi yapabilen biri size telepatiyle 1 saatte öğretir.
    Telekineziye başlamak içinde ilk olarak Psiball'ı deneyerek başlayabilirsiniz.

    Telekinezi yaparken;
    Telekinezi yaparken birşey düşünmeyiniz.
    Telekinezi yaparken .sadece hayal ve imajinasyon kullanın
    Telekinezi yaparken Nefesiniz çok hızlıysa telekineziyi bırakmalısınız 
    Telekinezi yaparken Oda ılık, Elleriniz sıcak olmalıdır.
    Telekinezi yaparken çok başarısızsanız yerinizi değiştirmelisiniz.
    Telekinezi yaparken telekineziyi önemsememelisiniz, basit birşey gibi düşünüp onu rahatça yapabileceğinize inanmalısınız.
    Telekinezi yaparken beyninizi sıkmayın, ıkınmayin, çok rahat olun ve sadece cisme yoğunlaşın.
    Telekinezi yaparken üstüne birde acemiyseniz, arkadaşlarınızın yanında uğraşmayınız, yalnız yapınız.
    Telekinezi yaparken ellerinizin karıncalandığını düşünün veya isteyiniz.
    Telekinezi yaparken avucunuzdan bir enerji hortumu çıktığını hayal edin (abartmadan )

    Telekinezi Çeşitleri:

    Biyokinezi: İnsanın psişik yöntemlerle kendi vücuduna hükmetmesidir. DNA’ları üzerinde değişiklik yapmasıdır.
    Terrakinezi(Geokinezi):Düşünce gücüyle toprağa hükmetmetmektir.
    Pyrokinezi: düşünce gücüyle ateşe hükmetmektir.
    Aerokinezi: düşünce gücüyle havaya hükmetmektir.
    Elektrokinezi: Düşünce gücüyle elektriğe hükmetme.
    Hidrokinezi: Düşünce gücüyle sıvı haldeki maddelere hükmetme.
    Fotokinezi: Düşünce gücüyle ışığa hükmetme-ışığı yönlendirme gücüdür.
    Umbrakinezi: Düşünce gücüyle ışığı nötrleme-karanlığı yönetmeye denir.
    Magnetokinezi(Magnokinezi): Düşünce gücüyle Elektromanyetik ve manyetik alanları yönetme.
    Gyrokinezi: Düşünce gücüyle Yer çekimsel (kütle çekimsel) alanların kontrol etmektir.
    Termokinezi: Düşünce gücüyle Bir cismi-maddeyi ısıtabilmektir.
    Cryokinezi: Düşünce gücüyle Bir cismi-maddeyi soğuta bilmektir.
    Psikokinezi: Düşünce gücüyle maddeye hükmetmektir. İnsanlarda az bulunur.
    Lunarkinezi: Negatif enerjiyle ilgilidir. İnsanların kızgınlıklarını-nefretlerini kendinize yükler ve bunu saldırıda kullanabilirsiniz.
    Laktokinezi: Süt ve süt ürünlerini kontrol etme.
    Metakinezi: Düşünce gücüyle Metallerin kontrol etmektir.
    Kuantokinezi: Aslında kuantum fiziğiyle bir alakası yoktur, Maddeleri moleküler-atomik düzeyde etkilememizi sağlar.
    Vitakinezi: Psişik bir tedavi yöntemidir. Reiki gibi bir tedavidir.
    Atmokinezi: Düşünce gücüyle Atmosfer olaylarını kontrol etmemizi sağlar. Bazı tekniklerinde yüksek aerokinezi bilgisi gerektirir.
    Chronokinezi: Zamanı belli bir ölçüde yavaşlatıp hızlandırabilirsiniz. Yanlış anlamayın zamanı kendinize göre durdurursunuz yani beyniniz hazlı çalışır, diğer insanlar sizi süper kahraman gibi görürler.
    Nekrokinezi: Canlıları öldürme. Ölü varlıklara hareket ettirebilme gücüdür.
    Sonokinezi: düşünce gücüyle ses dalgaları oluşturma-kontrol etme

    Psiball Denemesi:
    Önce sağ işaret parmağınla sol avucuna spiral çizecek şekilde dokun
    bu hissi aklında tut sonra aynı hissi parmağını kullanmadan diğer elinde hisset bu eğzersizi başka hareketlerle de deneyebilirsiniz ,

    Yukardaki egzersizle  ve diğer değişimlerle sanırım bunun nasıl bir şey olduğunu hissetmeye başlamışsınızdır. Yakında bu hissi hissetmek için fiziksel bir dokunuşu ihtiyaç duymayacaksınız sadece düşüneceksiniz ve hissedeceksiniz
    O hissi biraz daha farklı hissetmeye çalışın Çok daha sıcak veya çok daha soğuk hissetmeye çalışın. Eğer yardıma ihtiyacın varsa elini bir soğutucuya veya ısıtıcıya koy. şimdide hiç bir etki yapmadan bu hisleri hissetmeye çalış. Yaşa ve eğlen bu yaptıklarınla bunları yapmaya alıştıktan sonra psi top yapmayı deneyebiliriz. bazı insanlar psi topu hemen yaparlar ama siz yapamıyorsanız sorun değil pratikle sizde başarabilirsiniz psi top yapmak için o hissi avuçlarının arasında hissetin sonra ellerini birbirine yaklaştır ve ellerinin arasında top oluşturun. 
    Psi-Top'unuzu Nerde Oluşturacağınızı Belirleyin
    Eğer kendinize göre olan stili seçtiyseniz ikinci adıma geçin
    ikinci adım ise alt kısımda verdiğim Ball çeşitleridir.


    ELECTRO BALL Denemesi
    Psi ball yapar gibi ellerinizi birbirine doğru tutun ve enerji çekin istediğiniz yerden (ay,güneş,dünya) Dünya en çok tavsiye edilen yöntemdir, çünkü altınızda olan bir yerden enerji çekmek çok kolaydır..
    Daha sonra ellerinizi birbirine doğru tuttuğunuzda gözlerinizi kapatın.Konsantre olun.Psi ball ınızın içinde şimşekler çaktığını düşünün. İmaje edin fakat gözlerinizi açmadan devam edin.. Şimşeklerin sesini duyun. Yağmur yağdığında gökyüzünde oluşan şimşek resmini aklınıza getirin
    Bunların psi topunuzun içinde olduğunu düşünmeye devam edin.. İyice elektrikle dolun ve istediğiniz yöne fiziksel yada beyin gücünüzle fırlatın..
    Unutmayın bu ilk zamanlarınızda olacak birşey değildi
     Parapsikolojiyle uzun zaman ilgilendikten imaje yeteneğiniz geliştikten sonra yapabileceğinizden emin olabilirsiniz..

    AEROKİNESİS BALL Denemesi
    Hava Topu çok kolaydır. önde bir psi-ball oluşturulur ve sonra da 4.Çakradan bu topa hava uyumlu chi aktarılır ve top serbest bırakılır.Top serbest kalınca dairesel rüzgarlara neden olur.
    Hortum için bir bulut lâzım.Daha sonra hava topuna çok yüksek miktarda enerji yüklemek lâzım.En son olarak iki teknik var:
    1.Teknik:
    Hava topu buluta fırlatılır ve bulutun ucunu yere doğru çeker.Bulutun ucu yere değer.
    2.Teknik:
    Hava topuna ince uzun bir silindir şekli verilir ve bir ucu buluta diğer ucu yere değdirilir.Bulut vakumlanır ve yere değer.
    En son olarak bulutun yere değen kısmından 1,5-2 metre yukarıda bir hava topu daha oluşturulup hortum sağla

    Lunarkinesis BALL Denemesi
    Dikkat: Bu teknikler zararlı ve tehlikeli olabilir..Karanlık sanatlara kendini adamışlara özel
    UYARI:Karanlıkta hiç bir şey karşılıksız değildir bu tarz bir eylem sonucu ruhani saflık kaybedilebilir. yasaklanmıştır ve yapılmamalıdır. 
    Vücudunuzdaki enerjiyi hissedin
    .Şimdi seni güçlüce öfkelendiren duyguları düşünmeye başla.(kötü ruhlar, vampirler, kendi duygularınız...)Şimdi bütün bu öfke ve nefret dolu düşünceler aklından çıksın vücudunu tıpkı bir ceket gibi sarsın.( Eğer lunarkinezi ile uğraşacaksanız ceket tekniğini her çalışmanızdan önce sürekli uygulayın o lunarkinezi yetneğini kontrol altına almanızı sağlayacaktır aksi taktirde size zarar verebilir.)Bunu hayal et.Şimdi bir alev düşün.Yakıcı, alev alev, kor.Alev vücudunu kaplasın.Büyüsün, büyüsün.Nefret ve acıyla yansın, pis bir alev.Etraftaki tüm negatif enerjiyi kendinde topluyor.Kötü düşünceler ile oluşturduğun ceketin gözeneklerinden geçsin.Ve cekete temas ettiğinde üstündeki enerji dolu ceket renk değiştirsin.Mor veya maviye dönüşsün.Ateşle birleşsin.Birbirlerini tamamlasınlar.Artık üstünde güçlü bir enerji alanı var.Ve bu enerji alanı tüm negatif duyguları çekiyor.

    Karanlık top(LUNARKİNESİS)
    Karanlık bir odada psi ball yapmaya çalış.Kötü enerjileri çekmeye başla.Tıpkı bir psi ball yapar gibi yapmaya çalış ama kaynağın karanlık enerjiden gelsin.

    1-Biriktirdiğin tüm negatif enerjiyi avuç içinde topla.Tüm nefretini psi ball-a odakla.Sonunda haykır ve fırlat.

    2-Kötü olan birşeyden enerji çek ve bu kötü enerjinin bir süre vücudunda dolaşmasına izin ver.Vücudunda kötü enerjinin olmasına alıştıktan sonra bu enerjiyi ellerine topla.Bu enerjiyi odakla ve haykırırken fırlat.

    Karanlık bomba
    Önce tüm enerjini olumsuz yap ve negatif enerjiye dönüştür.Eğer yeterince enerjin olduğunu hissetmiyorsan kötü olan bir şeyden enerji çek.Tüm kötü enerjileri çekmeye başla.Bunu yaparken ellerini başına kadar kaldır.Enerjiyi ellerinde biriktir.Bunu ellerini gerçekten ağır hissedene kadar yap.Sonra ellerinde biriken bu enerjinin bir yere değdiğinde kararsız davranacağını ve zarar vereceğini düşün.Bunu basitleştirmek için onu bir bombaya benzetebilirsiniz.Onu bir bomba gibi hayal edin.Sonra onu güçlü bir şekilde bir hedefe yada yere doğru fırlatın.Değdiği her şeye zarar verecektir.Size gelirse size de zarar verecektir.
    Enerji çalmak,
    Birini yakalayın ve avuçlarınızdan kökler çıktığı düşünün.Avuçlarınızla tuttuğunuz insana köklerin girdiğini hayal edin.Bu köklerin onlardan enerjiyi alıp size getirdiğini hayal edin.Bunun tatmin edici bir şekilde çalışabilmesi için pratik yapmanız gerekir.

    Psi-Wheel  Denemesi

    Psi-Wheel'in nasıl hazırlandığı;
     Önce Bir İğne [toplu iğne değil] , Bir silgi ve Birde KARE kağıt alın. Kare olan kağıdımız ne çok büyük, nede çok küçül olmalı ve kağıtta "+" şekli görüleceği tipte ortalardan katlayın.(kağıt katlanmalardan sonra 4 kareye bölümlü gibi görünecek)
    Kağıdın fazla büyük olmaması gerekir çünkü uçları yere değebilir, kağıdın fazla küçükde olmaması gerekir yoksa işiniz zorlaşır.. Silginin üzerine dik olarak batırılmış duran iğnenin üzerine kağıdımızı yerleştiriyoruz fakat kağıdı iğneye batırmayın, sadece üstüne yerleştirin. İşte Psi-Wheel mekanizmamız hazır.
    Psi-Wheel Nasıl bir ortamda denenenmelidir?
    Psi-Wheel çok hassastır ve en küçük bir fiziki etkide döner. bu yüzden Kapı-Pencere yada odada rüzgar yaratacak herşeyi kapatın..
    Elleriniz ve oda sıcak olsun. olmazsa işiniz 2, hatta 3 katı zorlaşır..
    Elleriniz ıslak olmamalı..
    ilk zamanlarda bunu kesinlikle hissedemessiniz bu yüzden sadece telekinezi 
    çalışmadığınız zamanlarda sanki o bölümü kafanızda hissediyor gibi yapın, 
    yada o bölümü kendiniz ağrıtmaya çalışın.

    Ellerin Önemi
    Elleriniz telekineziye başlarken hatta devamında da çok önemli rol oynamakta. Ellerinizin hareketleri telekinezi yaparken beyni kandırmak için kullanılır. ayrıca bazı teorilere göre ellerden de gücün çıktığı düşünülür. Elleriniz psi-wheel'in etrafında olsun, havada tutmayın, psi-wheel'in bulunduğu zeminin üzerine koyun. elleriniz ne uzak nede çok yakın olsun. psi-wheel'in etrafına koyduğunuz ellerinizden enerji geçtiğini düşünün. !!..
    Püf Noktaları
    Evet şimdi çalışmaya başlayabilriz. Alıştırmaların ilk denemelerinde tecrübeniz olmadıysa sadece kağıdın döndüğünü düşünün. *Beyninizle kağıdın her köşesini kendiniz çekmeye çalışın, yada yitin. 
    Herangi bir köşeyi elinizle tutup çevirdiğinizi düşünün
    Ellerinizden çıkan enerjinin bir hortum yaratıp kağıdı döndürdüğünü düşünün
    Başka bir yere bakın , fakat kağıt görüş alanınızda olsun. başka bir yere bakarken kağıdı döndürmeye çalışın. 
    Bu yöntem en etkili yöntemlerden biridir. Beynin yeni bişey denemesinden dolayı çıkan frekanslar güçlü olabiliyor 
    Evet umarım bi işinize yaramıştır, "Olmadııı!" diyenlere söyleyecek birşeyim yok .

    BUZ İLE TELEKİNEZİ 

    Bu aralar “Psişik sosyetede” (Hollandalılar özellikle video saldırısına geçti) aşırı derecede modaya dönüşen buz oynatmanın püf noktalarını anlatalım.
    Buz oynatmanın avantajları;
    1) Normalde elleriniz ısınmışken telekineziyi daha rahat yaparsiniz. Buzla uğraşma sonucu zamanla ısı değişimlerinden etkilenmeyip kesintisiz işinize devam edebilirsiniz.
    2) Kağıt, pipet gibi ilk seviyelerden sonra , düz bir yüzeyde elle doğru düzgün hissedilir birseyi hareket ettirmek bu işin size daha kolay gelmesini sağlar ve ağır cisimlere etki etmeniz daha kolay olur.
    Nasıl yapmalıyım ?
    İlk denemenizse “buzu” düz yüzeye koyun ve suyunu iyice etrafa yayın, buz suyun içerisinde durmalı.
    Ellerinizi buza dokundurmayın ve onu itmeye çalışın. önce açık parmaklarla deneyin, olmazsa tüm parmakları birleştirip elinizle rüzgar yarattiğinizi hayal ederek onu itmeye çalışın.
    Ellerinizi sabit bir yere koyun (buza yakın olsun) ve buzla aranızda bir ip bağlı olduğunu düsünüp, buzu o iple kendinize çektiğinizi düsünün.
    Bunlardan herhangi biri olmazsa yukarıdada yazdığım gibi daha sonra deneyin yada başka bir yerde deneyin.

    Normal buz hareketlendirmesini yapabilmeye başladıysanız devamında onu döndürmeye çalışın.
    İlk “katı” maddenizi oynatmak muhteşem bir duygu.
    İlk zamanlarda bunu kesinlikle hissedemessiniz bu yüzden sadece telekinezi 
    çalışmadığınız zamanlarda sanki o bölümü kafanızda hissediyor gibi yapın, 
    yada o bölümü kendiniz ağrıtmaya çalışın.

    LAMBALARA ETKİ
    Beyin Gücünüzle Lambayı patlattıgınızı biliyor muydunuz ? 
    Psi-wheel üzerinde denemeler yaparken ışıkta da titrer.Eger Telekinezi olayına daha yeni girmisseniz ve psi-wheel'iniz fırıl fırıl dönüyorsa, oturdugunuz yerde hafif uzanin ve alistirmayi deneyin. muhtemelen basarili olacaksiniz. 
    1. Rahatça oturun ve ışığa gözlerinizi dikin. gözleriniz kamaştırıyorsa vazgeçin sonra deneyin.Beyninizi zorlayıpda garip duygulara kapılmayın (hani birşey yapicakmiş gibi ugrasip kafanizda yaptiginiz hareketlerden bahsediyorum 
    2. Bu sizin ilk denemeniz o yüzden gözlerinizi kismayin ve zorlamayin.
    3. GÖZ KAPAKLARINIZI "rahat birak"IN.
    4. Isiga odaklanin ve isigin pariltisinin arttigini düsünün,
    5.  Hayal edin. Bunu yaparken beyniniz hala daha rahat, göz kapaklariniz serbest durumda olmali.
    Bu olayi hayal ederken isigin pariltisi artmaya baslayabilir, yada görüntü titremeye baslayabilir. Heycana kapilip durmayin desemde yine durucaksiniz eminim 
    NOT= Bunu denerken daha güçlü etki etmek isterseniz, isigin arttigini hayal ederken durmayin ve durmadan deneyin. yani örnek olarak yumrugunuzu sikip sikip birakmayin, hedurmadan sikin. o zaman olay daha güçlü gerçeklesir.
    Bu denemelerden sonra girdiginiz her odada isiklar hafif hafif titreyebilir ve bazende sinir bozucu olabilir. yada oturdugunuz yerde aniden ışık çok yüksek bi pariltiyla bi kaç saniyeligine durabilir. ama sunu unutmayin hersey yerli yerine oturunca gücünüz azalmis gibi hissedeceksiniz, daha sonra içinizdeki güç tekrar uyaninca çok sıkı çalsin ki bu yeteneklerinizi unutmayasiniz

    Psi Pet(Hayali Arkadaş):
    Psi peti oluşturmak için ilk önce Bu petin yumurtasını oluşturmak olacaktır . 
    Yumurtası dediğimizde psişik top (psi ball) tur.

     Bu topu oluştururken kendinizi yatakta yapıyor iseniz rahat edebileceğiniz bir biçimde uzanın ve düşünmeye başlayın .
    Psi ballınızı oluşturduktan sonra onun hangi elemente ihtiyaç duyacağını belirleyin . Belirlemekle kalmayıp bunu hissedeceksiniz . Çünkü oluşturduğunuz pet sizin bir parçanız sayılır . Ve benim tercihim kendi burcunuzun elementine ihtiyaç duysun petiniz. Ve bu petinizi nefret , kin ve kötülük ile ilgili işler yaptıracaksanız . Ona sürekli kötülük , nefret ve kin hakkında şeyler düşünmesini hissedin . İyilik , barış ve huzur için kullanacaksanız , 
    onun iyi şeyler düşünmesini hissedin . Ve bunu psişik yumurta (psi ball) nın çeperlerini daha kırmadan önce hissedin. 
    Bu elementlerle ve duygularla oluşturduğunuz peti elementiyle ve duygularıyla besleyin 
    ardından o petin yumurtasını kırdığını düşünmeye başlayın . Yani bunu şöyle düşünün artık psi petiniz yumurtanın içine sığamadığını ve beslediğiniz elementin enerjisi ve duygularınızla dahada büyüdüğünü ve çeperlerini kırdığını düşününüz . Ve bu psi peti daha yavru olduğunu ve yavru bir hayvan nasıl ilk doğduğunda özelliklerinin tümünü kullanmayı bilmiyorsa bu psi petinizde bilmiyor olacaktır . 
    O psi peti eğitmeniz ve hergün aynı saatte elementiyle beslemeniz gerekmektedir . 
    Ve hergün aynı saattede duygu ile beslemeniz gerekmektedir . 
    Bu petinizin zamanla geliştiğini hissedin örneğin 
    onu eğitirken biryerden biryere yürütmeyi psişik olarak öğretin ona ve bunu öğrendiğini hissedene kadar devam edin . 
    Ardından koşmayı öğretin ona . 
    Ve zamanla şekillenip büyüdüğünü düşünün kanatlarının veya boynuzlarının çıktığını düşünün petinizin büyüme sınırı en fazla sizin boyunuz kadar olsun daha rahat edersiniz . Genişliğini ve enini istediğiniz gibi yapın . Aurayı hisseden veya görenleriniz kendi auranız ile aynı auarıyı petiniz ile özleştirin . Petinize her zaman hitap edebileceğiniz bir isim koyun . Sürekli petiniz ile birlikte psişik çalışmalar yapın .
     Belli bir seviyeye geldiğinde bu çalışmaları büyütün ve geliştirin .

    Petinizi elementiyle beslerken yapmanız gerekenler ;
    Oluşturduğunuz peti öyle bir düşününki sizin burcunuzun elementine yakışı kalan bir pet olsun . Örneğin kendi elementiniz hava ona göre bir psi pet oluşturun 
    Örneğin ; Kartal ve onun gibi uçabilen hayvanlar . Bunu böyle yaptığınız takdirde petinizi elementiyle beslerken daha fazla geliştiğini hissedeceksiniz . Ve hava elementiyle oluşturduğunuz bir peti beslerken bulunduğunuz yerdeki hava taneciklerinin yoğunlaştığını ve elinizde toplandıklarını hissedin . Su elementiyle oluşturduğunuz bir peti beslerken bulunduğunuz ortamın neminden faydalanın . Havadaki nem miktarının gittikçe arttığını bunların bir noktada toplandığını ve oradanda elinize geldiğini hissedin . Elininizdeki yoğun nemi hissedene kadar bunu yapın . Ateş elementiyle oluşturduğunuz bir peti ısı ile besleyebilirsiniz . Bulunduğunuz ortamdaki sıcaklık ne olursa olsun elinizde bir miktar enerji biriktiğini ve bu enerjinin sıcaklık olduğunu hissedin . Toprak elementiyle oluşturduğunuz peti ise toprakta olan mineral , besin ve tuzların enerjiye dönüştüğünü ve buradanda elinizde toplandığını düşünün . Bir peti bir elementle beslerken belli bir gelişim seviyesine ulaştıkdan sonra ona diğer elementlerdende tattırın ve bu diğer elementleri tek tek tattırın ona yani zamanla hepsini birden tattırmayın . Ve verdiğiniz bu besinleri örneğin petinizi hava elementiyle oluşturdunuz ve belli bir gelişim seviyesini tamamladı . Su elementini tattıracaksınız diyelimki , hava elementiyle beslediğiniz saat 12:00 olsun aynı anda su elementi ile beslemeyin .Diğer elementin beslenme zamanını 00:00 gibi bir değer yapınki bu beslediğiniz hayvan her kazandığı elementi birbirleriyle karıştırmasınlar veya kişide karıştırabilir bunu . Böylelikle petinizi geliştirebilirsiniz . Seçtiğiniz elementle beslerken günde bir elementten bir öğün ile beslemeyin 3 veya 4 öğün ile besleyin . Ama dikkat etmeniz gereken husus hergün aynı saatte beslemeniz olacaktır . Geliştikçe bu öğün sayısını arttırın .

    Bu peti nasıl imajine edeceğinizi bilmiyorsanız size önerim efsanevi varlıkları düşünün ve onlar gibi yapın ama ilk önce yavru olacak gitgide gelişecek unutmayın . Ve o petin yöneticisiymişsiniz gibi hissedin kendinizi . Ancak o oluşturduğunuz pete fazla itaatkârlık yapmayın bundan sıkılabilir ve sonuçta sizde sıkılırsınız . 

    Not : Hiç bir enerji ve frekansı olan madde yokdan var olmaz . Enerji ve frekansı olan madde yok edilemez . Sadece bu enerji ve frekansı olan madde şekil değiştirir . O yüzden kendinizi enerji dönüştürücü olarak görün . Yaratıcı olarak değil . 

    Psikokinezi yani Telekinezi ile ilgili Filmler:
    • Harika Çocuk Powder (1995)                
    • Doğaüstü (2012)
    • Kehanet (2009)
    • Çingeneler Zamanı (1988)
    • İz Sürücü (1979)
    • Limit Yok (2011)
    • Taş Meclisi (2006)
    • Telekinezi (2013)
    • X-Men (2000)
    • Muhteşem Yaratıklar (2013)
    • Ada (2005)
    • True Blood (2008)
    • Tepki (1984)
    • Matilda (1996)
    • Push (2009)
    • The Matrix (1999)
    NOT: Telekinezide hangi alanda ilerleyeceğinizi bilmiyorsanız eğer alt kısımda verdiğim element testi yapınız ve kendinize uyan alana yoğunlaştırınız.

    Önsezi ve Kehanet

    Önsezi;Henüz hiçbir belirtisi yokken bir şey olacağını sezme

    Kehanet; Kahinlik (Kehanet), çok eski uygarlıklardan beri var olan bir uzmanlık alanı olup,kısaca meydana gelecek olayları bir takım yöntemlerle önceden bilmeye çalışma olarak tanımlanır.

    Önsezi ve Kehanet Ne İşe Yarar  ? 

    Önsezi, gelecekte olacakları önceden görmektir. Bir diğer adı da altıncı histir. Genellikle hayvanlarda, insanlara göre çok daha fazla gelişmiş ve onların da ne düşündüğümüzü anlamalarına yarayan bir özellik. Bunun yanı sıra, bir çok insanda da fazlasıyla gelişmiş ve kişiden kişiye göre farklılıklar gösteren bir yetenek. Önsezi/altıncı hissi gelişmiş bir kişi, kısa veya uzun vadede gercekleşecek bir olay, gelişme, durum vb. gibi durumları önceden hissedip bilebilir. Olayları direkt hissederek doğrudan kavrar, bunu tahminlere ya da çeşitli deneylere dayandırmadan yapar. Gelecekle ilgili kararların, önemli durumların bugünden kontrol altına alınabildiğini ve olumsuz durumların önüne şimdiden geçilebildiğini düşünün… Bu yeteneği önemli mesleklere sahip insanlara uyarladığımızda, faydalarının ne boyutta olabileceği de ortaya çok daha net çıkabilir. Örneğin bir gemi kaptanı, pilot ya da uzun yol şöförünü ele alalım. Bu yetenek sayesinde, karşılaşabilecekleri tehlikeli ya da beklenmeyen durumlara karşı önceden hazırlıklı olabilirler. Ya da doğal afetlerin önceden bilinmesi, hissedilmesi ve böylelikle de can ve mal kaybının önüne geçilmesi mümkün olabilir.

    Önsezi ve Kehanet Kimlerde Var ?


    Bazı özel durumlar vardır, bu durumları sadece yaşadığımız an hisseder ve anlarız. Önsezi de işte bu anlarda hissedilip geliştirilebilen bir yetenek. Bazı durumlarda, telefon çaldığında bizi arayanın kim olduğunu önceden tahmin eder, içimizi sebepsiz kaplayan bir sıkıntıdan sonra üzücü bir haber alır ya da gelecekte olacakları rüyamızda görürüz. Bunlara benzer durumlarla hepimiz en azından bir kere karşılaşmışızdır ama kimi insanlar bu durumlarla daha da sık karşılaşır. İşte tüm bunlar, duyular dışı algılama yeteneğinin göstergesi. Bu algı yeteneklerinin, varoluştan bu yana insanoğlunun içerisinde saklı olduğuna inanılır ve kimilerinde daha az gelişmiş durumdayken kimilerinde de daha fazla gelişmiştir. Önemli olan ise, bu durumun farkına varıp yeteneklerimize yön vermek ve hislerimize sonuna kadar güvenmek.


    Önsezinin kadınlarda daha fazla gelişmiş olduğu iddia edilmekte. Bunun temelinde ise kadınların erkeklere kıyasla daha duygusal oldukları gerçeği yatıyor. Ama ikiz kardeşlerde, aşık çiftlerde ya da anne-çocuk gibi bağların olduğu durumlarda da kişiler arası önsezi fazlasıyla gelişmiş olabilmekte. Aslında bu durumu şu şekilde açıklayabiliriz; önsezi herkesde var ama bunun kişiden kişiye oranla seviyeleri farklı. Bu da bir çok kişinin içerisinde olup, ortaya çıkmayı bekleyen bir şey. Bu yetenekleri ortaya çıkartmak için çaba sarf etmeliyiz.

    Olumsuz önemli bir olayı düşünün, bunun öncesinde başınızın ağrıdığı, midenizin bulandığı ya da kendinizi çok kötü hissettiğiniz anlar olur. İşte tüm bu belirtiler belki de yaşanacak olumsuzlukların habercisi olabilir. Eğer ki bunun farkına varıp, önleyebilirsek her şey çok daha farklı olabilir. Bu yüzden bu konu hakkında çok daha fazla araştırmalı, öğrenmeli ve çabalamalıyız. Unutmamak gerekir ki bu yeteneği geliştirmenin ilk adımı, olayların gerçek anlamda farkına varmak!

    Önsezi ve Kehaneti Geliştirmek İçin Metodlar ;


    Önsezinizi geliştirmek için paylaşacağım bu bazı yöntemleri hergün düzenli olarak uygulamanız gerekli


    • Biryere rahat bir pozisyonda oturun. Kafanızdakileri boşaltın zihninizi susturun, rahatlayın ve gevşeyin sadece o an’a odaklanın. Kendinizi ve düşüncelerinizi serbest bırakın.
    • Bir kağıt kalem alın gözlerinizi kapatın karanlığa odaklanın ve bundan 4-5 saat sonrasını düşünün. Günlük rutin yaşantınıza ve ailenizin rutin yaşantısına göre 4-5 saat sonra gerçekleşecek durumları rahatlıkla tahmin edebilirsiniz tahmin edin. Gözünüzde sanki 4-5 saat sonraki andaymışsınızcasına gerçekçi bir şekilde canlandırın. O an yaşadığınız tüm duyguları hissedin bu duyguları hafızanıza yerleştirin unutmayın.
    • Gözlerinizi açın ve az önce gözleriniz kapalıyken gözünüzün önünden ve zihninizden geçenler çevresinde 4-5 saat sonra neler olacaksa kağıda bunları yazın.
    • Gözlerinizi tekrar kapatın ve tekrar 4-5 saat sonraki o aynı an’a odaklanın. Bu kez daha ayrıntılarını tahmin etmeye çalışın yaşanacak tüm durumların daha ince ayrıntılarını tahmin edin.
    • Gözlerinizi açın kağıdın alt kısmına aynı an’ın ince ayrıntılarını yazın.
    • 4-5 saat sonra yaşananlara tamamen odaklanın, dikkat edin ve sürekli kağıtta yazanlarla karşılaştırın. Düşüncelerinizdeki yaşadığınız duyguları o andaki yaşadığınız duygularla karşılaştırın.  Ve en önemlisi ayrıntıları karşılaştırın.
    • Kağıda yazdığınız ama yaşanmamış olanların üstünü çizin. Yaşanan ama kağıda yazmadıklarınızıda büyükçe kağıdın bir köşesine yazın.
    • Ve son olarak bu alıştırmayı hergün yapın. Bir müddet sonra kağıttakilerle yaşananlar birebir aynı olunca artık günlük rutinlerin dışında yaşananları tahmin etmeye çalışın ve bundada kendinizi bir süre geliştirdikten sonra bir hafta sonrasını bir ay sonrasını tahmin etmeye çalışın.

    Konu ile alakalı film Önerisi;
    • Altıncı His  Gattaca (1997)
    • Azınlık Raporu (2002) 
    • Mad Max 2: Yol Savaşçısı (1981)
    • Truman Show (1998)
    • Ay'a Seyahat (1950)
    • Bıçak Sırtı (1982)
    • Kısa Devre(1986)
    • 2001 Bir Uzay Destanı (1968)

    Duru Görü

    Duru görü nedir ?

    5 duyu organlarımızı kullanmadan,zaman ve mekanla sınırlı olmayan bilgileri düşünce yoluyla algılama ve görmedir.

    Ruhsal görüde adı verilen bu yetenek,beş duyu organlarımızdan biri olan gözler bu algılamada fonksiyon görmezler. Herşeyi düşünce yolu ile görürüz.

    Duru görü aslında uzaklıkla da sınırlı değil.

    Burada ki tek sorun, normal gördüğümüz veya hissettiğimiz duyu organlarımız tarzında net ve canlı deeğildir.

    Daha çok heyecan verici,uçucu ve soluk olmasıdır.

    Duru Görü, doğuştan gelen bir yetenektir,sonradan ortaya çıkar. Bu yeteneğe sahip olup gelişmiş kişiler gözleri kapalıyken bile herhangi bir objeye konsantre olduğu sırada adeta televizyon ekranından bir film izlercesine bir takım olaylar görür,bu kişilere ise Duru Görü Medyum'u adı verilir.

    Duru görü sırasında bazı kişilerde kaygı,korku,endişe,terleme,nabız yükselmesi,bulantı,ani bir neşe gibi duygu değişim halleri ortaya çıkıyor.Gelen görüntünün ve bu hislerin bazen rahatsız verici olduğu söylenir ve kişide psikolojij sorunlara neden olabilir.

    Büyük Alman şairi Goethe yıllar sonra olacak bir olayı durugörü yoluyla görmüştü. Olayı şöyle anlatıyor:  Atın üzerinde Drusenheim'a doğru patikada gidiyordum. Birden bana çok tuhaf bir hal oldu. Kendimi, ömrümde hiç giymediğim garip giysiler, gene bir atüstünde olarak ve aynı patıkada bana doğru geliyor şeklinde görüyordum.Bu manzaradan kendimi kurtarmaya çalısır çalışmaz sekil kayboldu. Tam sekizyıl sonra kendimi, o vizyonda gördüğüm gibi aynı giysilerin içinde ve aynıpatikada buldum.Burada söz konusu olan, ileride olacak bir olayı aynen görmedir. Ve bu olaybir durugörü örneğidir.


    Duru görü Çeşitleri ?


    • Basit duru görü: 

     Durugörünün ilk aşamasıdır. İnsanların belli bir bölümünde bu yetenek kendiliğinden işler durumdadır. Ve bu oran hiç de küçümsenemeyecek boyutlardadır... Bu seviyede bir durugörüye sahip olan kişiler, gözlerini kapadıklarında istedikleri imajları rahatlıkla görebilirler. Bu imajlar ya kendi isteklerine bağlı olarak görülür, ya da bir takım imajlar otomatik olarak gelip geçer.

    • Mekan içinde duru görü:

            Uzakta meydana gelen olayları ya da yerlerin algılanması ve görülmesidir.Normal olarak         görülmesi mümkün olmayan uzakta ki bir yerin veya saklı bir şeyin Duru Görü yeteneğiyle görülerek tariflerinin yapılmasıdır. 

    • Zaman içinde duru görü:

          Geçmiş ya da gelecekten bilgi veren kahinlerin kullandıkları yetenektir. Durugörünün en        gelişmiş safhasıdır. Durugörünün bu safhasında görülen imajlar geçmiş bir zaman       diliminde meydana gelmiş olan bazı olaylarla ilgili olabileceği gibi gelecekte ortaya çıkacak olan bazı olaylarla ilgili de olabilir. Burada da adeta bir film seyredermişçesine olaylar izlenebilir. Bu derece gelişmiş bir durugörü yeteneğine sahip olan kişilerin sayısı bir hayli azdır. Çok ender olarak görülür.


    Nasıl Anlaşılır ?

    Gözleriniz kapalıyken her taraf simsiyah görünüyorsa durugörü yeteneğinizin tamamen işlemez durumda olduğunu söyleyebiliriz. 

    Bir takım renkler hatta imajlar gelip geçiyorsa durugörü yeteneğiniz size göz kırpıyor demektir.

    Eğer istediğiniz imajları kolaylıkla zihin ekranınızda canlandırarak onu adeta televizyon ekranından seyredermişçesine canlı olarak görebiliyorsanız durugörü yeteneğinizin su üstüne çıkmaya başladığını söyleyebiliriz.

    Neler yapmalıyız ?

    Sürekli gözlerimizi kapatarak bir şeyler görmeye çalışın.

    Kapatmakta güçlük çekiyorsanız çok hafif bir baskı ile elinizi gözünüze koyun ve beyninizi boşaltın,

    eğer bir şeyler görüyorsanız bunlar gelecek ve olacakların habercisidir.


    Ve her ne olursa olsun çalışmalardan ve elde ettiğiniz gelişmelerden kimseye söz etmeyin…





    Telepati

    TELEPATİ:
    Başka bir insanın düşüncelerinin, izlenimlerinin ve zihin hallerinin duyu dışı algılanmasıdır



    Telepati Yeteneğinizin Olup Olmadığını Nasıl Anlarsınız ?

    Mırıldandığınız şarkı radyoda çalınmaya başlarsa, aklınıza gelen kişiyle yolda karşılaşırsanız veya canınızın çektiği meyveyi arkadaşınız getiriyorsa siz bir telepatsınız demektir.


    Telepatinizi Geliştirmek İçin :
    Sürekli gelecek hakkında yorumlarınız ve tahminleriniz olsun,bir zamandan sonra beyin o düşünceyi görev olarak algılayacak ve karşı ki tarafın beyini ile iletişime geçicektir.


    TELEPATİ TÜRLERİ:

    • Gizli ya da gecikmeli telepati: Tesirin gönderilmesi ile alınması arasında belirli bir sürenin geçtiği, yani alıcının gecikmeli olarak aldığı enformasyon aktarımı.
    • Prekognitiv telepati: Bir kimsenin zihinsel durumun geleceği hakkında edinilen enformasyon aktarımı.
    • Hareki ya da heyecansal telepati:Uzaktan etkileme olarak da bilinen, bir kimsenin hareketlerine ilişkin duyum aktarımı
    • Yüksek şuur (üst şuur) telepatisi:Yüksek bilgiler ve ortak bilgelik için yüksek şuur haline geçiş söz konusudur.